Ayçiçeğinin çerezlik olarak kullanımı gerek ülkemizde, gerekse dünyanın değişik ülkelerinde oldukça yaygın olup, birçok ülkede insanlar tarafından en fazla tüketilen çerez konumundadır.
Bileşiminde bedende yağların ekşimesini önleyen E vitamini vardır. Bütün gün yüzünü güneşe veren bu çiçeğin tohumlarında ayrıca pek az bitkide rastlanan D vitamini de bulunur. Bilindiği gibi D vitamini bedenin kalsiyumu ve fosforu daha iyi kullanmasını sağlar.
Ayçiçeği A, K ve B vitaminlerinden yana da üstündür. İçinde kansızlığı önleyen ve besinlerde ender bulunan folik asit, nikotinik asit ve pantotenik asit bile vardır.
Ayçiçeğinin üstünlüğü protein yönündendir. Bedenin ihtiyaç duyduğu 8 aninoasit dengeli bir şekilde bu bitkide bulunur.
Fırsat buldukça ayçiçeği yemelidir. Çimlendirilen ayçiçeği daha yumuşak olur; hem sindirimi kolaylaşır, hem de biyolojik değerleri artar.
Soyulmuş ayçiçeği çekirdeği yemeklere ve ekmeğe katılırsa hem nefis hem de besleyici olur.
-İçerdiği fosfor ve çinko kemik ve dişlerin oluşumu için gereklidir. Ayrıca fosfor, kalp kasının kasılması ve böbrek fonksiyonlarının düzenlenmesine yardımcıdır.
-İçerdiği çinko ise yaraların iyileşmesi, aknenin önlenmesi, bağışıklık sisteminin güçlenmesi, tekrarlayan enfeksiyonların ortadan kalkması, tat ve koku duyarlılığının güçlenmesi, sperm hareketlerinin artması açısından önem taşır.
-İçerdiği B6 vitamini bağışıklık sistemini güçlü tutmaya yarar, kan şekeri düşüklüğüne faydalıdır.
-Ayçiçek yağındaki E vitamini kalp, damarlar, beyin ve sinir fonksiyonlarını düzenler, yaraların iyileşmesine yararlı olur, prostat kanserine karşı korur, cilt yaşlılığını geciktirir.
-Posalı bir besindir. Posalı besinler kanser yapıcı zararlı maddelerin bağırsakta kalma süresini kısalttığı ve bağırsak duvarı ile temasını azalttığı için kanserden korunmada faydalı olurlar.